1240-1320 yılları arasında Anadolu’nun büyük siyasi buhranlarla çalkalandığı, birliğin,dirliğin ve adaletin keşmekeşe uğradığı dönemde yaşayan Yunus Emre; hayatı,eserleri ve bahsettiği değerler sistemiyle, bahsedilen problemlere sunduğuçözümleriyle, Türk-İslam kültürü açısından fevkalade önemli bir şahsiyettir. Hikayemizin kahramanı Yunus, yaşadığı olaylar vesilesiyle Tabduk Emre ile karşılaşır. Bukarşılaşma hem kendisini hem de içinde yetiştiği ilmiye sınıfını ve bilgi kaynaklarını sorgulamasına vesile olur.Yaşadığı bu sorgulama ve muhasebe sonunda Yunus Tabduk Emre’ye intisap edip, onun müridi olacak, dervişlik hırkasını giyecektir. Maddi birikimini, makamını,statüsünü bırakıp derviş hırkası giyerek, diğerlerinden farksız, herkes gibi sıradan bir derviş olarak hakikat yoluna çıkmaya talip olmuştur. Bu yolun sonunda Yunus artık sözü zamana hükmeden bir kahramana dönüşmüştür.
Kısaca dizide Yunus’un tasavvuf yolunda, hakikate ulaşmak için yaptığı yolculuğu ve bu yolda başta kendi nefsiyle olmak üzere verdiği savaş ile çektiği çile anlatılıyor.
