Birbirlerinden hiç ayrılmamaya söz vermiş, Ege’de küçük bir sahil kasabasında yaşayan Hazal ve Kenan’ın aşkı, Vural’ın kasabaya gelişi ve Hazal‘ı elde etmek için her şeyi göze alması ile değişecek ve iki sevgilinin hayatları alt üst olacak.
Kenan ve Hazal küçük bir sahil kasabasında yaşayan birbirlerine çok aşık iki gençtir.
Hayatları sade, mütevazi ve küçük aşkları çok büyüktür. Bu hayattan diledikleri tek şey vardır iki gencin Hazal’ın babası Midyeci Halil’in inadının kırılması ve sonunda evlenmek.
Halil’ın inadı kırılmak bilmez. Kenan onun gözünde ise yaramaz sıradan sefil bir balıkçıdır ve kızını da sefil edecektir. Kenan fersah fersah dalmış, bulunması imkansız denilen efsanevi Siyah İnci'yi çıkartmış, kendi mucizesi olarak gördüğu aşkını bir başka mucizeyle süslemiştir.
Halil'in inadı da tavrı da onları ayırmaya yetmeyecektir. Üstelik sevdanın lisanını en az onlar kadar iyi bilen Hazal’ın annesi Melek de arkalarındayken...
Ta ki o güne kadar ... Siyah inci eşsizdir, nadidedir, efsanedir, fakat karadır işte... Tıpkı Hazal ve Kenan’ın aşkı gibi.
Vural Demiroğlu ...Hiç beklenmedik bir anda kendi kabusundan uyanır... Ve Siyah İncı masalını kirletir ... Hem de elini bile sürmeden...
