İçerde'nin bu bölümüne girmeden, geçen haftanın son sahnesindeki saçmalıkla başlayalım isterseniz Kebapçı Celal kızı Melek için buluşmaya geliyor adamlar vericiyi buluyor, kaç yaşında adam saldırıyor yerler kar kaymıyor, etmiyor adamları dövüyor ve takip cihazını coşkunun cebine koyuyor adamlar ne diyor "yapma Kebapçı Celal", yuh diyorum.
- Neyse film bu ya olacak tabi bunlar dimi. Sarp, Yusuf Müdür işbirliği hız kesmeden devam ediyor, ne mi oluyor, Coşkun gözaltına alınıyor veee nezarethede Sarp'ın kollarında, bakalım komiserim ailesine kavuşacak mı?
- Tabi bu arada babasının, annesini öldürdüğünü öğrenen Melek travmayı nasıl atlatacak hadi içeri girelim bakalım neler olacak.
- Polis baskınını izlediniz, biraz önce baskın yapan Kebapçı'nın adamlarına baskın yaptılar ve Yaşar'ın adamlarını aldılar hepsinin elinde silah vardı ne oldu silahlar, uçtuuuu.
- Peki Kebapçı'nın adamlarını neden almadılar? Ya da "bunlarla ne işiniz var" diye sormadılar, ya çok komik oluyor bu sahneler bence bir polis danışman alın rahat edin.
- Yusuf Müdür Coşkun'u Sarp'ın yanına koyuyor, sabaha kadar senle diyor, sonra adamı gelip çıkarıyor, ne iş anlayamadım.
- Coşkun'un sorguda yaptıkları tamamen komedi, ayağa kalkıp aynaya bakıyor, ne biçim sorgu bu? Polis pamuk, utanmasa dürüm getirecek.
- Vay be bu sahneyi alkışlıyorum, Coşkun'u bıraktılar, Sarp alacaktı, Mert çıktı aynı anda bırakılan Yaşar içeri neden alındı, neden bırakıldı, Yaşar ne zaman öyle silahlandı, senaristler siz vallahi hastasınız geçmiş olsun.
- Bu Yaşar'ı nerden buldularsa çok komik, rolüne bu kadar uymayan adam görmedim, bari sesini kullanmayın, bunun castını kim yaptıysa onu da kovun, vay be sen neymişsin Yaşarrr.
- Tak, tak, taka, tak ne dersiniz güzel dimi gelelim finale,
- Bu hafta tüm oyuncu kadrosunu alkışlıyorum, bu senaryoyla gene de mucizeler yaratıyorlar, şahanesiniz tabi Kebapçı Celal'i, Coşkun'u, Alyanak'ı, Davut'u ayrıca ayakta alkışlıyorum ve teknik ekibe saygılarımı sunuyorum.
Sevgiyle kalın.
olymposlum@hotmail.com