Üyelik
ÜYE GİRİŞİ
Dev Anket
DEV ANKET
Chat
CHAT
Bilgi Yarışması
BİLGİ YARIŞMASI
HAFTALIK DİZİ TOP 10
DİZİ ANKETİ SONUÇLARI
OYUNCU ANKETİ SONUÇLARI

Yönetmenliğini Uluç Bayraktar'ın Yaptığı İçerde Dizisinde Çağan Irmak İzleri

Meraklı Baykuş (İçerde)
15 Kasım 2016
18:12
238
0

Show TV'de yayınlanan İçerde dizisindeki devamlılık hataları seyircinin sabrını zorlamaya devam ediyor...

- Şimdi önce ekibe bakalım yapımcı AY YAPIM, anlatmaya gerek bile yok. Kerem ÇATAY öyle param var yapımcı oldum değil, adam konunun uzmanı olmuş, akademik kariyerini sinema üzerine master ile Amerikada yapmış.

- Yönetmenimiz Uluç BAYRAKTAR sırf sinema aşkı için 2. üniversitesini iletişim okumuş ve onlarca yapımda çalışmış işini seven bir emekçi kendisini Asmalı konak ve Ezel'den hatırlarsınız.

- Senaryo ise Deli Yürek'ten hatırlıyorum Toprak Karaoğlu, tanımadığım bir arkadaş bu dizide tanıdım. Bir de dizinin başında Elif Usman vardı hala duruyor mu bilmiyorum, Hanımın Çiftliği'nde çok başarılı hikayeler yazıyordu.

- Kadro böyle olunca anlayacağınız gibi beklenti de seyircide üst seviyede oluyor, haklılar da. Şimdi soruyorum hata mı yapıyorlar, eğer öyle diyorsanız lafım yok ama diziye gelirsek benden söylemesi bölümüne bakalım...

- Dizinin özetinden başlayalım... Mestan'ın Sarp'a bilgisayarda gösterdiği sahte kurgu cinayet görüntülerini hatırlıyorsunuz, USB belleğe kayıtlı, daha sonra ne yapılır bellek şömineye atılır ve Mestan dışarı çıkar. Kebapçı Celal dışarıdan seslenir ama Sarp belleği aldı mı almadı mı bakılmaz, konu işlenmez, öyle sahne mi olur, sizce Celal'le Mestan'ın kapının arkasından bakıp haini yakalaması gerekmez mi, yok ama hayır Mestan'ı mantıksız bir şekilde sarpa öldürtecekler ya bahsi bile geçmiyor belleğin.

- Mestan'la Sarp'ın buluşmasında hatırlayın Sarp'ın kafasına silah dayayıp silahını alan kişiyi Mestan dışarı çıkartıyor ama nedense konuya bir daha dahil olmuyor, dışarı çıkıp gidiyor. Sarp nasıl ama kavgada sersemliyor. Mestan şişleri çekip namesini söyledikten sonra tam çift şişle Sarp'ı hakkın rahmetine kavuşturacakken Sarp dikiz aynasından arkasındaki şişleri görüyor, saldırıda yakalayıp büküyor. Bravo, sen misin Sarp'ı şişleyen, güçsüz Sarp'a vahiy geliyor güçleniyor Malkoç oğlu filmlerindeki gibi tam Mestan'ın işini bitirecekken vahiyle oraya gelen Alyanak işi bitiriyor. Mestan'ı asıyor ve Sarp'ı nedense taşıyıp uzak bir yerde çimene bırakıyor. Dakikalı bayılma yaşayan Sarp ise bırakılınca ayılıyor ne hikmetler var ya rabbim daha bitmedi dur...

- Sarp'ın Yusuf Müdürle konuştuğu sahne nasıl, plazanın çatı katı, yandaki plaza ise daha yüksek yapılmış, neden, bir gün burada İçerde çekilir, Sarp'la Yusuf Müdür buluşursa kapıları da açık bırakırız, Mestan da yandaki plazanın çatısından seyretsin diye pes pes.

- Kebapçı kapalı ama yok mangal alev alev devamlı yanacak kapalı bile olsa ya kavga edenlerin kapalı kebapçıda canları kebap isterse yesin değil mi ama alevde kebap olmaz mı diyorsunuz, siz onlardan daha mı iyi biliyorsunuz Antepliler sizi dizi bozucular sizi... Peki Mestan'ı asmışlar nedense biz daha iyi bilemeyiz bu saçmalık niye yazılmış içeri giren herkese yükseğe bakması söylenmiş ama Kebapçı Celal aşağı bakıyor demek boynu tutulmuş ya da diğerleri yanlış yere bakıyor.

- Neden gerek duydularsa korkak, Celal Baba hayranı Alyanak'ı durduk yerde senaryo hiç bir ipucu belirti sahneleri dahi çekmeden ihanet ettirme gereği duydu, hani devamlılık peki... iki hafta içinde diziye renk katan yardımcı oyuncuları bir bir temizlediler, vardır bunda da bir hikmet değil mi Celal Babaaaaaaa.

- Daha bu özette neler var ama yeter yeni bölüme geçeceğim ama dur dur şunu da yazayım, Sarp'ın annesine gelelim... Yusuf Müdür aileyi polis kontrolü altındaki eve alıyor güvenlikleri açısından, kontrol altındaki evde güvenlik yok. Anne ne hikmetse hemen hastalanıyor ve Sarp'ın telefonu meşgul, kendi güvenliklerini sağlayıp doğru hastaneye, oradan telefon meşgul değil haber veriyorlar, tansiyon hastası röntgene sevkediliyor, tesadüfe de bakın orada bir kapı var arkada tek araba olmayan Davut için anneyi ve hiç çalışmayan gazeteci Eylem'i kaçırsın diye yapılan otoparka çıkıyor.

- Anne nasıl ama hastaneden kaçırılır kaçırılmaz ne tansiyon kalıyor ne pansiyon turp gibi. Bu Davut aile hekimi gibi vallahi hepimize lazım.

- Peki güzel avukatımız Melek nasıl ama hep göbek açık havalar dizinin son sahnesinde soğudu demek ki, 8 bölüm sonra avukatımızı giydirdiler. Melek fanları üzülmüştür. Zaten avukatımızn Türkiye'deki hiç bir adliyede emsali yoktu, tekti, birdi. Ona da kış geldi, senaristler demek gidip adliyeye şöyle bir bakmış olacaklar bravo.

- Gelelim Kebapçı Celal'in şakadan düzenlenmiş ölüm sahnesine... Kendinden bombalı üretilmiş ve Kebapçı Celal'in daha önce hiç kullanmadığı bir aracı tercih eden bombacılar başaramadılar gene Kebapçının ölmediği kesin çünkü ortada mefta yok ama kimse de sormuyor. Aradan onca sahne geçiyor tekrar patlama mahalli geliyor garip hala duman çıkıyor polisin bu kadar yakından takip ettiği bir yasadışı adamın evinde bomba patlıyor, ne polis var ne gelen, ne giden, ne olay yeri ekibi galiba bomba sessiz patlayanlardan olmalı, teknik diye ben buna derim Ay Yapım farkıyla iyiymiş.

- Peki onca adamı olan Celal Babanın yaşlı başlı bir baba olarak araba kullanma hevesi nasıl ama, peki yeni giren Alyanak'ın adamının evde kalacağı tahmini garip değil mi, kalmayınca bozulması, önündeki telefonu görmemesi, ileriden ailenin gelip telefon vermesi... vallahi gülüyorum seyrederken, sonra sokağa bakıyorum herkes bunları konuşup gülüyor bence bunları okuyun da komik olmamaya gayret edin komedi çekmiyorsunuz çünkü kapiş.

- Gelelim başlık yazımıza Babam ve Oğlum'u seyredip ağlayanlara sesleniyorum, Celal Baba'nın eskiye dönüş sahnelerini iyi düşünün ve Çağan Irmak'ın sahneleriyle eşleştirin Celal Baba bile sesini filmdeki sesin aynısı yapıyor.

- Celal Babayı 20 yıl önceye götüren kıyafet, makyaj ve yönetmene sesleniyorum olmuş mu yani kırmızı şapka gözlük tamam yani gıdık aynı bıyıklar saçlar aynı biraz topik dökün de siyahlaştırın ne bu böyle adam aynı 70 yaşında geri gidiyor 70 yaşında yuh...

Yeter ya bıktım vallahi yaz yaz yaz bitmiyor şunu ilave edip bu yazıya da son veriyorum arabalarla girdiğiniz sokaklar neden hep boş bu İstanbul yoğunluğunda park yeriniz hep hazır gelip yolun ortasına bırakıp gidiyorsunuz özelliğiniz nedir sahneler biraz sokağın gerçeğine uysun, uysun ki komik olmasın, alay konusu olmayın yaptığınız işe saygılarımla.

9.5
9.5 / 10
3 Oy

Bu Yazı İçin Yorum Yaz

Rumuz*

Konu/Başlık*

Yorum*

Duygunuz*

Bu Yazı Hakkındaki Yorumlar

Henüz yorum eklenmedi.
Yazılım ve Tasarım: Tekin Medya