Yaprak, çocukluktan beri kızlar dünyasından uzak, yanı başındaki dört adamdan oluşan rengarenk bir dünya kurmuştur kendine. Bir gün bu dünya, gizemli bir biçimde hayatına giren Barış’ın oyunlarıyla değişir. Bu değişim, onu kendisine ve kızlar dünyasına doğru bir keşfe çıkarır. Artık bir seçim yapmak zorundadır; ya bir ‘masal prensi’ni ya da ‘gamzeli kahraman’ı seçecektir…
Aşktan, okuldan, ailelerinden yana tam manasıyla bela mıknatısı olan; her zorluğu birbirlerine tutunarak aşan bu beş gencin; çocukken verdikleri o söz, her arıza durumda yineledikleri o cümle, hikayemizi en iyi şekilde özetlemektedir aslında:
''BİRİMİZ KIZIMIZ, KIZIMIZ HEPİMİZ İÇİN!'
Yaprak’ın yolu, en telaşlı, en zor gününde Barış’la kesişir. Barış başkalarına bir masal prensi gibi gelebilir ama Yaprak oldum olası masallardan nefret etmektedir. Barış, Yaprak’ın, bir insanda tahammül edemediği şeylerin beden bulmuş hali gibidir. Yaprak, çocukluktan beri arkadaş olan beş kişilik bir gruptaki tek kızdır ve etrafındaki kızlara hiç benzememektedir.
Gamzeli kahraman Ali; hayatı 3P (pizza, pijama, pislik) üzerine kurulu, dünyanın en tatlı arızası: Oğuz; “Bir insan sevgilisini en fazla ne kadar kıskanabilir?” sorusunun cevabı Gökhan; romantik formüllerin adamı Sinan, Yaprak’ın her şeyidir bu hayatta… Barış’ın gelişi, Yaprak’a aşkını yıllardır itiraf edemeyen Ali’yi de tetikleyecektir.
Ölümüne dost bu beş arkadaşı; bir yandan Barış, bir yandan girdiği iddialar, bir yandan öğrendikleri sırlar ve aileleri yüzünden hayatlarının en zor günü beklemektedir.
